Dün Saraçhane’deydik. 1 Mayıs kutlamaları için Taksim meydanına, yani 1 Mayıs alanına çıkmaya çalıştık. Sayı vermeden söylüyorum ki Aksaray’dan Unkapanı’na kadarki alanda adeta insan seli vardı. Alana silahsız, şiddetsiz, barışçıl bir atmosfer hakimdi. Karşı tarafta ise tomalar, tepeden tırnağa silahlanmış, resmi verilere göre sayısı 50.000’i bulan bir devlet, ordu ve polis gücü bulunuyordu. Daha doğrusu […]
Felsefenin Optiğinden Bakmak
1 Mayıs ve Emek Tarihine FELSEFENİN OPTİĞİNDEN BAKMAK Emek hareketine ve 1 Mayıs’a ilişkin sunum yapacağım deyince bir öğretmen arkadaşın yaklaşımı çok şaşırtıcı geldi bana. Felsefe ya da filozof ile 1 Mayıs, emekçilerin mücadele ve dayanışma günü arasında bir bağ olduğunu düşünmüyor. Sorusu net: “1 Mayıs’ın felsefesi olur mu?” Benzer bir tavır, 5, 6 yıl […]
Tezlerin Tanıtımından Notlar / Feyzi Çelik
Felsefeci Mehmet Akkaya’nın 11. kitabı olan Felsefe Üzerine Genel Tezler adlı yeni kitabının tanıtım toplantısına katıldık. Toplantı, kutlama biçiminde düşünüldüğü için ikramlı, şiirli, sazlı sözlü oldu. Başta Bilgi Kuramı, Din Felsefesi, Hukuk Felsefesi olmak üzere şimdiye kadar on esere imza atan Mehmet Akkaya’nın yeni kitabının tanıtımı ve kutlaması İstanbul Şirinevler’de bulunan Odak Müzik’te 18 Nisan […]
Anlatılan Senin Hikayendir
Tezler Kitabı Çıktı ANLATILAN SENİN HİKAYENDİR Dünyayı kavramanın en eski ve temel disiplinlerinden birisinin felsefe olduğu söylenir. Aynı zamanda, kavramanın bir entelektüel uğraş olduğu esas yönün ise dünyayı değiştirmek olduğu böylesi görüşlere eklenir. İki haftalık matbaa sürecinden sonra elimize ulaşan Felsefe Üzerine Genel Tezler adlı yeni kitabın da benzer bir içeriğe sahip olduğunu söyleyebiliriz (Belge […]
Tarih Felsefesini Yeniden Yazmak
İngiliz felsefesinin önemli filozoflarından olan J. Locke demişti ki, yönetim despotlaşırsa halkların direnme hakkı doğar. Tarih, halkların bu hakkı kullandıklarına sıklıkla tanıklık etmiştir. Van direnişi buna en yeni bir örnek olarak karşımızda duruyor. Her direniş ve mücadele, elbet bir gün, bir tomurcuk, bir çiçek, bir özgürlük, bir gülüş ve bir moral getirecektir. Fakat Van merkezli […]
Seçimler, Sermaye ve Siyaset
İki bloklu burjuva sistemi sermayenin kurduğu en sinsi, en gerici, en modern ve özgürlükler açısından geleceği olmayan en tutucu sistemdir. Çünkü hangi blok kazanırsa kazansın sonuçta iktidar sermayenin eline geçmiş oluyor. Bu seçimlerin de kazananı Kürt hareketini ayrı tutarsak sermaye, dahası büyük sermaye olmuştur. Zira modern kapitalizm koşullarında belirleyici olan uluslararası bağlantıları da olan tekellerdir. […]
Sanatın Sorgulanması Üzerine
Bin yıllardır sınıflı bir toplumda yaşıyoruz. Kölecilik, feodalizm ve kapitalizm, insan yaşamına, toplumlara, dünyanın gidişatına yön veriyor. İlk aklımıza gelmesi gereken sınıflı toplumların birer zehir ve zulüm düzeni ve uygarlığı olduğudur (Rousseau). Böylesi bir sistem, doğaldır ki kendi eseri olan her maddi ve kültürel, düşünsel ürünü de etkiler ve hatta belirler. Zehirli ağacın meyvesinin de […]
Kavga: Mart, Şair ve Şiir
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in doğumunu, Dünya Şiir Gününü ve Halkların Nevroz’unu kutladık geçen hafta. Kavganın şairi Hasan Hüseyin’i merkeze alsak da üç kutlamayı birlikte yapmak üzere, hafta sonu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde bir araya geldik (Güngören Şube; 23. 3. 2024). Kitlesel bir katılımın olduğu programda sunumlar yapıldı, konular tartışıldı, yemek verildi. Program günün anlamına ve […]
Gülümseten Kadınlar Sergisi
Kapitalizmin yaşamı kuşattığı, zihinleri, bellekleri baskıladığı koşullarda bir nefes alabilmek için sıklıkla sanata sığınmak zorunlu oluyor. Sanatın öyle bir özelliği var ki en trajik olan figür ya da tip bile insanı gülümsetme potansiyeli taşıyor. Böylesi bir potansiyel Muzaffer Oruçoğlu’nun sanatı ve özellikle resimleri için de geçerlidir. Roman, öykü ve destanlarında gülümseten sahnelerin sıklıkla görüldüğü biliniyor. […]
Marksizm ve Emek Hareketi
Tartışmayı “Marksizm ne değildir?” sorusuyla başlatmak sanırım dikkat çekmiştir. Konuyu açıklama yöntemi olarak felsefi yolu seçmiş olmamız da umarım anlamlı olmuştur. Böyle bir sunum, tartışma veya yazılacak metinde ister istemez tarihsel bir gezintiye çıkmak da kaçınılmaz oluyor. Tarihsellik meselesi bizi bir yandan toplumsal bir yandan da diyalektiğe bağlar. Bu yüzdendir ki empirizm, pozitivizm, aydınlanmacılık, laiklik […]