Geçen hafta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul-Güngören Şube’nin düzenlediği bir etkinliğe davetliydim. Güzel bir geceydi. Dört saat sürdü. Kızılbaş/Alevi kültürünün tarihsel ve aktüel boyutları konuşuldu. Konuşmalara şarkılar, türküler eşlik etti. 400 kişilik salon neredeyse doluydu. Neşelendiren, duygulandıran, eğlendiren ve düşündüren yanları da vardı. Program, Başkan Kenan Yerlitaş’ın konuşmasıyla başladı. Menekşe Yeter ve Mazlum Köse […]
Postu Deldirtmeden Tüy!
Üç zarflı bir seçim hikayesi anlatmak istiyorum. Zamanın birinde bir ülke varmış. Bu ülkede padişahlık babadan oğullara geçmezmiş. Çünkü günün birinde ülke halkı “böyle şey olmaz, biz bizi yöneten padişahımızı kendimiz seçmek isteriz” deyip ayaklanmış. Sonra da ülkenin ileri gelenleri, sahipleri diyelim, bu baskı karşısında seçimli sisteme geçmişler. Gelin görün ki halk tarafından seçildikleri halde […]
Dünya Felsefe Günü
Sermayenin sıradanlaştırıp sömürmeyeceği hiç bir maddi ve düşünsel ürün/değer bulunmuyor. Felsefe de sermayenin sıradanlaştırıp metalaştırdığı ve giderek bir araç durumuna getirdiği etkinliklerden birisidir. Felsefenin içinde ya da yakınında olanların bileceği gibi 2003’ten beri Dünya Felsefe Günü kutlanıyor. Böyle günlerin UNESCO tarafından onaylandığını ve Felsefe Günü’nün de her yıl Kasım ayının üçüncü perşembesine denk düştüğünü anımsamak […]
Tarihte “Gerçekten” Neler Oldu?
Bana mı öyle geliyor yoksa gerçeklik mi öyledir, bilemiyorum. Son zamanlarda sosyal medyada Osmanlı resmi ideolojisine karşı Türk resmi ideolojisine merak artmış gibi görünüyor. Sayfama ekli en aklı başında sandığım kişi ve çevrelerden bile tekçi, ırkçı, faşist zihniyetlerden medet umanlar türemeye başladı. Paylaşılanları yanlış anlamıyorsam, iki sermaye grubu arasında eski olana ilgi artmış. Aristoteles mantığı […]
Devrimin Değersiz Kılınması
Burjuva eğitim sistemi gibi onun tarih anlayışı, hukuk uygulamaları ve dikte ettiği ahlaki değerler de masum değildir. Benim nazarımda burjuvazinin önderlik ettiği, yürürlüğe koyduğu her düşünce, kanun ve uygulama ya karşı devrimcidir ya da kuşkuludur. Bunlardan birisi de 1920’lerden itibaren etkili olan “devrimler” dizisidir. Bu hafta 1Kasım 1928’de yürürlüğe konulan ve adına da “Harf Devrimi” […]
Silah Varsa Patlamalıdır!
Dün akşam (23 Ekim 2021) Felsefe, Sanat ve Şiir başlıklı bir tartışmanın içindeydik. Sanata, sanatçılara, bunların tarihine; ayrıca şiire, şiirin diline ve mantığına dair de çeşitli görüşler tartışıldı. Öncelikle felsefenin, sanatın ve şiirin yerini saptamaya çalışarak başladık konuşmaya. Dilin tasarruflu kurulması gerektiği düşüncesi, sanırım katılımcıların dikkatini çekmiştir. Bir başka soru da felsefenin ne işe yaradığı […]
Felsefe, Sanat ve Şiir
Kültürel disiplinlerin parçalara ayrılmış olmasının nedenini, toplumların sınıflara ayrılmasının bir neticesi olarak belirlemek yanlış olmasa gerek. Bütün bilim, düşün ve sanat disiplinlerinin felsefeden yani “bir bütün”den çıkmış olmasının anlamını da burada aramak gerekir. Özdeş, sınıfsız toplumlarda bir olan varlık durumu düşünsel dünyada da “bir olan”a karşılık gelmiştir. Sanat ve onun da bir alt disiplini gibi […]
Nihayet Felsefeyi Bahçeye İndirdik!
Sanata Marx ve Marksizm bağlamında bir felsefi yorum getirmek üzere seçtiğimiz yeni mekan İzmir-Seferihisar oldu. Tarihsel arkaplanı olan bir mekan olmanın yanında felsefenin de ata ve ana yurdu sayılır burası. Suyun/denizin kenarında bir ilçe. Birçok dost ve arkadaş burada ikamet ediyor. Çeşitli kültürel etkinlikler de yapılıyor. Bizimki de bunlardan biri oldu. Doğa, Sanat ve Felsefe […]
Anadolu’da Beş Şehir ve Arapgir
Bir yürüyüş eylediler sabahtan Ilgıt ılgıt kan gider loy loy! Dayan dizlerim dayan! Ağla gözlerim ağla! Namlu puşt olmuş, atayağı puşt. Yine düşman elindeydi vatan Enver Gökçe’nin bir şiiriyle başladım söze ama Anadolu’nun, neredeyse orta yerindeki bir fiziksel ve sosyal coğrafyadan söz edeceğim bu yazıda. Enver Gökçe de önemli bir uğrak olacak tabi. Gökçe dahil […]
Burjuvazinin Doğal ve Organik Yalanları!
Günlük yaşamımızı meşgul eden pek çok sorun ve kavramın entelektüel çalışmalarda da etkin olmaya başladığını görüyoruz. GDO’lu ürünler, doğal yiyecekler, organik besinler, geleneksel ve kendi gelen ürünler bunlardan en merkezi olanlarıdır. Organik dünya tasarımı, doğal veya diyalektik dünya tasarımı, mekanik dünya görüşü, inorganik veya biyolojik evren anlayışı, jeosantrik veya heliosantrik evren düşüncesi türünden terim ve […]