Bu hafta Mersin 68’liler Derneği ve Kültürhane felsefeci Mehmet Akkaya’yı ağırladı. Sosyal medyadan yazılarını, faaliyetlerini takip ettiğim birisi Akkaya. İki program vesilesiyle Mersin’de buluştuk kendisiyle. Derneğin ormandaki lokalinde geniş katılımlı bir sunum yaptı Mehmet hocam. Din Felsefesi’nden hareketle yapılan sunumun odağında Alevi/Kızılbaş inancı vardı. Kızılbaşların eşitlikçi toplumlardan geldiğini ve ülkemizde ezilen inanç konumunda olduğuna dikkat […]
Şeyh Bedreddin Filozof muydu?
Bu haftaki programa çarpıcı bir başlık koyalım dedik: Şeyh Bedreddin filozof muydu? Filozof olmaya filozoftu da hangi sınıftan yana bir filozoftu? Ana akım filozof muydu, toplumcu muydu? Selçuklu ve Osmanlı soyundan geldiği halde kendi soyuna ve kendi sınıfına ihanet eden ender filozoflardan birisiydi. Benim aklıma hemen Engels ve Nazım Hikmet gibi isimler geliyor. Mülkün dünyasına […]
Erkan Baş, Seçimler ve Sosyalizm
Perşembe akşamı yemek yerken televizyona bakayım dedim; açtığımda TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile Enver Aysever’i gördüm (25 Ağustos 2022). Parti, devrim, emek, barış, özgürlük gibi sözcükler beni provoke etti ve tam zaplayacakken kumanda elimden yavaş ve sessiz bir biçimde kaydı. Programı izlemeye başlayınca söylenen sözlerin, savunulan görüşlerin sığlığı, sıradanlığı beni daha da tahrik etti […]
Freud, Picasso ve Muzaffer Oruçoğlu
20. yüzyılın başından itibaren sanat dünyasında bir genişleme olduğu genelde kabul görmektedir. ‘Her iki buçuk yıla bir sanat akımı karşılık gelir’ sav sözünde de bu gizlidir. Bu durum çağın sanatçılarını bu arada romancılarını ve ressamlarını da etkilemiştir. Sosyalist-gerçekçi denilen Marksist sanat anlayışları da aynı dönemde temel bulmuştur. Bazı örneklerine Muzaffer Oruçoğlu bağlamında geçen haftaki yazımda/paylaşımımda […]
Bir Gülüşün Ateşi / Roman
Yasal olanla olmayan, uygar ile ilkel, klan ile modern, normal olan ile norm dışı, doğru ile yanlış arasındaki çatışma yeni değildir, eşitlikçi toplumların sınırlarına dayanır. Yaşamı kuşatan karşıt unsurlar için -uzlaşma içinde- birinin hakiki olduğunu söylemek çoğu zaman zordur. Çünkü sınıf dinamiği devreye girer, karar ve kanaatler buna göre oluşur. Sınıf olgusu bizi siyasetin sularına/denizine […]
Newroz: Bir Mayıs’a İkiz Kardeş!
Geçen yıla oranla büyük bir kitle ile 2022 Newroz’una katılmanın heyecanı henüz kaybolmadan birkaç gözlemimi dostlarla paylaşmak, merak edenler için sanırım ilginç olur. İstanbul-Yenikapı’da gerçekleşen kutlamanın, öncelikle hem yeryüzünden hem de gökyüzünden kuşatma altında gerçekleştiğini söylemek yanlış olmayacak. Diyalektiğin toplumsal yasaları da işlev görüyor böylesi dönemlerde: Toplum, kuşatılmışlığı aşmak, ablukayı dağıtmak üzere büyük bir dayanışma […]
Sanat Niçin Vardır?
Savaşın, bir kez daha farklı bir coğrafyada (Rusya-Ukrayna) ortaya çıkması ve psikolojimizi etkisi altına aldığı şu günlerde, bir resim ve heykel sergisine eşlik ederek değişik bir ruh dünyasına gireyim dedim. Sergi, ressam ve heykeltıraş Canip Doğutürk’ün eserlerinden oluşuyordu. Büyükçekmece-Belediyesi (İstanbul) sergi salonunda halen sürmekte olan sergideki eserler, elli civarında yağlı boya ile tuval üzerine yapılmış […]
Klasik Dinler ve Modern Dinler
Din deyince çoğu insan klasik dinleri (Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam vs) anlıyor. Bu büyük bir yanılgı ve eksikliktir. Bugün dünyada din dendiğinde ben şahsen klasik dinlerden çok modern dinleri anlıyorum. Yani asıl, aktif ve etkili din Aydınlanma, laiklik, devletçilik, milliyetçilik, bilimcilik, hukukçuluk, ateizm, internet, marka, moda, futbol, çalışma ve tüketme bağımlılığıdır. Bunlara okul, medya, hastahane türünden […]
Kitap Buluşması ve Kutlama
Yeni kitap, Din Felsefesi (Belge Yayınları, 2021) bu hafta pek çok okur, dost, arkadaş ve kitap meraklısıyla buluşmamıza ve bir de kutlamaya imkan verdi. Aynı zamanda koronalı günlere karşı bir direnişin de sembolü anlamına gelmiş oldu. Yine de sosyal mesafe ve maske uygulamasına da özen göstermeye çalıştık. Din Felsefesi’ni şarapla, ziyafetle kutlamak ilginç bir fikir […]
Değer Yargılarının Kurulması!
Nietzsche (Niççe) ve Foucault (Fuko) gibi filozoflar çağdaş dönemin en renkli filozofları oldular. Farklı Fikirler Kulübü de bu hafta konuyu Nietzsche ve Foucault olarak belirlemişti. Öneri tarihçi arkadaşımız Erdoğan Durmuş’tan geldi ve konuyu da benim sunmamı önerdi. Tartışma katılımcıların da dahil olması üzerine iki üç saati geçti. Ben sunumumda bilhassa Foucault bağlamında öne çıkardığım birkaç […]