site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Ekim 11, 2025  |  By Mehmet Akkaya In Etkinlik, Politika

Ercan Kanar’ın Hukuk Felsefesi

1111

Yaşamından Kareler; Kutlama, Kokteyl

ERCAN KANAR’IN HUKUK FELSEFESİ

Önceki akşam, yüzlerce avukat, hukukçu, insan hakları savunucusu ve politik aktivist ile bir araya geldik. Taksim’de yapılan buluşmanın konusu, kamuoyunun yakından tanıdığı Ercan Kanar’ın hukuk alanındaki teorik ve pratik katkısını tartışmak ve bu katkıları kutlamak idi. Hukuk Felsefesi adlı çalışmamdan ve bu kitaba Kanar’ın Önsöz yazmış olmasından dolayı programa ben de davetliydim. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu’nun da katıldığı toplantı çok dinamik bir atmosferde, canlı ve renkli geçti. Kaboğlu, Kanar’la birçok kez yollarının birleştiğini söyledi. Görüşlerinin farklı olduğunu ama hukuk gibi bir ortak paydada her zaman birleştiklerine işaret etti. Baronun parçalanmasına karşı da mücadele içinde olduklarına işaret etti. Programın sunuculuğunu ise avukat Saika Bayraktar yaptı.

Başkanın konuşması ilgiyle izlendi. Yönetim kurulundan avukatlar ve Kanar’ın birçok arkadaşı da konuştu, sunumlar yapıldı. Kanar’ın siyasal yaşamından kesitlerin de olduğu bir sinevizyon gösterimi (Barış Ekspresi) yapıldı. Avukat dostlarım, Hakan Günaslan, Feyzi Çelik ve yazar, politik aktivistler Ender İmrek, Osman Tiftikçi de oradaydı. Filiz Kerestecioğlu, Gülseren Yoleri, Yıldız İmrek, Nimet Tanrıkulu gibi simaları da anımsatmış olayım. Kanar’ın hukuk alanındaki özgünlüğü ve katkıları, program boyunca örnekler de verilerek dillendirildi. Kanar da, bunlara paralel bir konuşma yaparak söylenenleri teyit eden bir sonuç açıklaması yaptı.

Benim için de kuşkusuz ki özgün bir yerde duruyor Ercan Kanar. Bir avukat olduğu kadar bir hukuk filozofudur. Beni daha çok da bu filozof yanı ilgilendirmiştir. Kendisi aynı zamanda bir devrimci, sosyalist, politik aktivistir. Sunumda da dile getirildiği gibi Filistin’de gerilla eğitimi alan, en genç simalardan birisidir. Genç yaştan itibaren kendisini emekçi mücadelesine adaması, başta Filistin ve Kürtler olmak üzere ezilen halkların yanında pozisyon almış olması son derece takdire şayandır. Ben, Ercan Kanar’ın, yazılmamış da olsa, eklektik de olsa kendine özgü bir hukuk felsefesi kurduğunu düşünüyorum. Bu haber – yorum yazısında Kanar’ın hukuk düşüncesine ilişkin bir kaç noktanın altını çizmek istiyorum.

Kanar’ın, avukat ve politik kimliğiyle birlikte filozof duruşundan da söz etmek gerekiyor. Çünkü hukuk sisteminde, olan ile yetinmeyip olması gerekeni de dile getiriyor. Yani hukuku yalnızca savunmuyor onu eleştiriyor, önerilerde bulunuyor. İnsani, sosyalist bir çizgi izliyor. Ona göre yürürlükteki hukuk (pozitif hukuk) aşılması gereken bir hukuktur. Hukuka felsefenin katkısını önemser. Şöyle ki: Redbruch hakkı, non bis in idem ilkesi, hebeas corpus ilkesi, amparo hakkı, to trace the truth, (hakikatin izini sürmek), suçun şahsiliği, presumption of innocence (suçsuzluk karnesi), miranda kuralları… Bunların çoğaltılıp geliştirilmesini savunur.

Kanar’ın, ana akım hukuk filozoflarından ayrıldığını fark etmek zor değildir. Sokrates’ten Kant ve Hegel’e dek bütün filozoflar devlete ve hukuka dört elle sarılır. Kanar, devlet ve hukuk karşıtı pozisyonu ile de bilinir. Modern dönemin bütün siyaset ve hukuk filozofları idam ve ağır cezaları meşru görür. Oysa Kanar, idam cezasına karşı olduğu gibi hapishanelerin de kapatılmasını savunur. Anarko – komünal hukuk anlayışına yakındır: Hukukun ve devletin eritilmesini savunur.

Mahkeme ortamına ilişkin farklı eğilimler içinde olmuştur. Savunmada da özgün ve dinamik bir yenilik getirmiştir. Hukuk ve siyaset diyalektiğine vurgu yapar. Savunma sonunda, “taktir sizindir”, “adaletin/devletin kestiği parmak acımaz” yerine “olması gereken budur” diyen bir eğilimi temsil eder. Savunma, yalnızca bir savunma değil direniş ve politik tavır olarak da kendini belli eder.

Türkiye ve Kürdistan koşullarında en riskli davaların avukatı olma ünvanı da ona aittir. Öcalan ve diğer devrimci, komünist örgüt liderlerinin savunmasını üstlenen ender avukatlardan birisi olmuştur. Ümit Altaş’ın biyografik sunumunda, Kanar’a ilişkin bunları doğrulayan pekçok başlık çıkartmak mümkündür. Benzer özelliğini uluslararası ortamlarda da icra etmiştir. Mahkeme ortamlarına ilişkin “duruşma” yerine “diyalog” ve “tartışma” önerisi getiren de Ercan Kanar olmuştur. Hukuka, kavramsal açıdan da müdahale ettiği anlaşılmaktadır.

Düşmanla savaş hukukunun ne olduğunu ve neden buna karşı hukuk mücadelesi verilmesi gerektiğini de ondan öğrendik. Günter Jakobs ve Karl Schimt gibi hukukçuları ve onların anti demokratik hukuk felsefelerini de en çok Ercan Kanar dillendirmiştir. Her iki hukuk filozofu, hukuku ikiye ayırmıştır. “Normal yurttaş hukuku” ve “düşmanla savaş hukuku”. Kanar’a göre muhalifleri yurttaş değil düşman olarak gören bu anlayış ülkemizde de başvurulan bir hukuk anlayışı olmuştur. Buna karşı mücadele edilmesi gerektiği açıktır. İşte bu mücadelelenin önderliğini Kanar’ın çektiğini görüyor ve söylüyoruz. Programı açış konuşmasında Haluk İnanıcı’nın da “düşmanla savaş hukuku”na Kanar üzerinden gönderme yapması, sanırım izleyicilerin dikkatini çekmiştir.

Özgürlükçü, hümanist hukuk anlayışlarının gelişip yayılması mücadelesinde de Kanar’ın adı başta geliyor. Filopo Gramatika’yı onun aracılığıyla tanıdık. Gramatika, bilindiği gibi toplumsal savunma ilkelerini benimser. Suç, ceza, hapishane gibi kavram ve konuların sorgulanmasını ister. Kanar, suç için bireyin değil toplumun sorgulanmasını savunan ekole bağlanır. Nihayet suçu, toplum ve kapitalist sistem hazırlar, birey işler.

Kanar, hukukun sınırlarını adliye, mahkeme ve hapishanelerin dışına çıkararak genişletmiştir. Siyasi partilerde, kitle örgütlerinde, mitinglerde hukuki mücadelenin önemi üzerinde yoğunlaştı. Ercan Kanar derken İnsan Hakları Derneğini ve Özgür Üniversite’yi mutlaka anmak gerekiyor. Toplumda hukuk bilincinin geliştirilmesinde rol oynadı. Bu açıdan Sokratik yol ve yöntemlerin izleyicisi oldu diyebiliriz. Kendisi bir akademisyen olmadığı halde, toplumda hukuk düşüncesini yaygınlaştırmak için akademisyenlerden daha etkili oldu. Çok sayıda takipçi yetiştirdi. Siyaset ve felsefe dünyasını da etkiledi. Benim gibi kişilere hukuk felsefesi kitapları yazdırmak için motivasyon kaynağı oldu.

Türkiye’nin tarihini hukuk açısından mercek altına alan ve yüz yıllık süreci sorgulayan çalışmalar yapan da Ercan Kanar’dır. Yazılar, makaleler yayınladı. Dergi, gazete ve kitap çalışmaları yaptı. Hümanite adıyla yayınlar çıkardı. Hakkında en çok dava açılan avukatlardan birisi oldu. “Sol içi çatışmalarda” düşünce özgürlüğünü savundu ve şiddeti reddetti. Bu özgürlükçü tutumundan dolayı da tepkilere maruz kaldı. Pasif bir hukukçu olarak değil “bir radikal” olarak tanındı. Kanaatim odur ki hukuk tarihine de bu özelliğiyle geçecektir.

Türkiye’nin hukuk tarihine dair kendine özgü ayrıştırmalar da yaptı Ercan Kanar. Ona göre Ankara ekolü olarak bilinen özgürlükçü Faruk Erem hukuk anlayışı ile İstanbul ekolü olarak bilinen Sulhi Dönmezer’in despotik hukuk anlayışı karşıttır. Kendisi, Faruk Erem çizgisinde yer aldığını söyler. Kanar, yakın tarihimizin de hukuk uygulamalarına projeksiyon tutmuştur. 12 Eylül faşist hukuk anlayışından söz eder. 1990’lı yılların Kemalist hukuk uygulamalarını anar ve 2002’den sonra cemaatin hukukundan söz eder. Son yıllarda ise uygulanan tekçi, faşist hukuk anlayışlarına vurgu yapmaktadır.

Türkiye ve Kürdistan sol hareketinin hukuk tarihinde devrimci, radikal bir rol oynadı demiştim. Kanar’ın, Türkiye sol hareketine bir katkısı da insan hakları alanında olmuştur. İnsan hakları mücadelesi, 1968 kuşağı ve 78’liler tarafından önemsenmezdi. Kanar ise bu alanı aktif bir duruma getirdi. İnsan hakları mücadelesinin son derece önemli olduğunu, kurduğu, yöneticisi olduğu platformlarda değerli mücadele süreçlerine imza attı. Toplantıda avukat Hakan Günaslan’ın da işaret ettiği gibi Hukukun “pasif bir yansıma” olduğu tezini reddetti. Ona göre hukuk “aktif bir yansıma” olarak vardır. Toplumsal ilişkilerin iyileşmesi ve ileri sıçramasında işlevseldir.

Şöyle bitireyim. Ercan Kanar, yalnızca bir avukat değil. Hukukçu ve politik kimliğiyle de dikkat çeker. Yalnızca şimdiye ve aktüele de sığmaz. Geçmiş ve aynı zamanda gelecektir. Sınıf mücadelesi ve ezilen halklar mücadelesi açısından da yol gösterici bir yerde duruyor. Düşünce özgürlüğü ve insan hakları mücadelesi açısından genç kuşaklara yol gösteren bir duruş ve teorinin de adıdır. Onun için yapılan kutlamalar değerlidir. Bunları panel ve konferanslarla desteklemek gerekir.

 

Previous StoryHerkes Felsefe Öğrenebilir mi?

Son Yazılar

  • Ercan Kanar’ın Hukuk Felsefesi
  • Herkes Felsefe Öğrenebilir mi?
  • Hukuk Felsefesi ve Eşitlik
  • Aleviler ve Eşitlikçi Kaynaklar
  • Emperyalizm ve Dünya Barışının Koşulları

Arşivler

  • Ekim 2025
  • Eylül 2025
  • Ağustos 2025
  • Temmuz 2025
  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Ercan Kanar’ın Hukuk Felsefesi
  • Herkes Felsefe Öğrenebilir mi?
  • Hukuk Felsefesi ve Eşitlik
  • Aleviler ve Eşitlikçi Kaynaklar
  • Emperyalizm ve Dünya Barışının Koşulları

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır