site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Ocak 30, 2022  |  By Mehmet Akkaya In Etkinlik, Felsefe, Politika

Felsefi Antropolojinin Yanılgısı

1111

Hafta içinde online üzerinden yapılan bir din felsefesi tartışmasının içinde buldum kendimi. Toplantıda yaptığım konuşa metnimi özetlemek yerine programın tartışma kısmında ortaya çıkan eleştiri ve itirazlara değinerek bir kaç noktanın altını çizmekle yetineyim. Benim için bu tür programlarda sunduğum metinden ziyade yarattığım tartışma daha önemli oluyor. Tezlerin, antitezlerin birbiriyle çatıştığı koşullarda ortaya çıkan bilginin (siz bilinçlenme anlayın) gerçeğe daha uygun olduğuna, varlığın özüne dokunduğuna inanırım.

Yaptığım sunuma ilişkin ortaya konulan itiraz ve eleştirilerden benim anladığım düşüncelerden birisi hümanizmin, Marksizm sanılmasıdır. Halbuki hümanizm ilk olarak feodalizmin üstyapısını teşkil eden teolojiye karşı burjuvazinin üstyapısı olan bir ideoloji olarak kendini var etmiştir. Hümanizm, yüzyıllardır liberalizmin sürekli gündemde tutmasından dolayı retorik bir söyleme dönüşmüştür: Kulağa hoş gelmektedir.

Hümanizme Türkçesiyle insancılık da diyoruz. İnsanı merkeze alma anlayışı var burada. Oysa Marx ve Marksizm bakımından hümanizm bir burjuva ideolojisi ve dindir; teolojiye oranla tarihi bakımdan ileri olsa bile (ilerici demiyorum, ileri diyorum) politik olarak gericiliktir ve öz itibariyle aşılması gereken bir dünya görüşüdür.  Kısacası, Marx ve Engels’in insan, toplum ve dünya görüşü laikliğe, sekülerizme, hümanizme, indirgenemez. Onların önerdiği dünya komünist dünyadan başkası değildir.

Erasmus, Montaigne ve özellikle Descartes ile birlikte ön plana çıkan insan (özne) düşüncesi, varlığın parçalanması anlamına da gelir. Bu anlayışın daha etkili filozofları ise Kant ve Feuerbach olmuştur. Sunumda bu iki filozof üzerinde durmak kaçınılmaz olmuştur. Bu iki filozofun kurduğu felsefeye de felsefi antropoloji diyebiliriz. Gerek Descartes bağlamında ortaya konulan hümanizm gerekse Kant ve Marx’a yakın olması bakımından Feuerbach’ın temsil ettiği felsefi antropolojinin önerdiği din felsefesi ise dinden kurtulma özgürlüğü değil din özgürlüğüdür. Yani hümanizmin, eşdeyişle felsefi antropolojinin önerdiği din laiklik ve sekülerizmdir.

Marx ve Engels için teoloji ne ise laik/seküler sistem de -öz- itibarıyla aynısıdır. Şöyle de denilebilir: Marx ve Engels açısından Platon ve Kant’ın peygamber-filozofu ile Augustinus ve Farabi’nin filozof-peygamberi arasında -temelde- bir fark yoktur. Marx, bunların tümünü aynı safta gördüğü için ayrım yapmaksızın “şimdiye kadar filozoflar dünyayı yalnızca yorumlamakla yetindiler oysa aslolan dünyayı değiştirmektir” ifadesini kullanmıştır. Eğer laik, seküler, insancıl düşünceyi savunsaydı bazı filozofları ayırırdı. Tersine en çok da laik filozoflara savaş açmıştır. Çünkü kapitalizm koşullarının sözcülüğünü ve yorumunu yapan filozofları, kapitalist uygarlık biçimlendirmektedir.

Marx’ın Yahudi Sorunu, Engels ile birlikte yazdıkları Alman İdeolojisi gibi eserlerde söylediklerinden anlaşıldığına göre Marksizm, insan merkezli bir teori değil toplum merkezli bir teoridir. Zira Marx ve Engels için soyut insan yoktur. İnsan denildiğinde Marx ve Engels, toplumu anlamakla birlikte kişinin işçi mi, kapitalist mi, kadın mı, erkek mi, genç mi, yaşlı mı, kentli mi, köylü mü, ürününü kimden alıyor, metayı kime ve nasıl satıyor, öğretmen mi, esnaf mı, öğrenci mi, Türk mü, Arap mı, Fransız mı türünden sorular sorar ve yanıtların sentezine bakarak cevap oluşturur.

İnsan da bu sayılan somut toplumsal ilişkiler içinde insan olmaktadır. Dolayısıyla din ve Tanrı da bu ilişkiler içinde var olur. Kant ve Feuerbach’ın zannettiği gibi din ve Tanrı’nın icadı, insanın yapısal bir özelliğinden kaynaklanmaz. Bu anlayış, felsefi antropolojinin bir yanılgısından başka bir şey değildir. Her türden dinsellik, toplumsal üretim tarzının biçim ve içeriğine uygun olarak değişiklik gösterir. Nihayetinde mülkiyet ilişkileriyle gelen din ve dini ideolojiler, Marx ve Engels açısından mülkiyetçi uygarlığın son bulmasıyla sönümlenecektir. Bu sönümlenmeye elbette ki burada konusu edilen laik ve hümanist din ile dincilik de dahildir.

Previous StoryDin Felsefesinde Devrimci Momentler
Next StoryKomünal İnanç Biçimi: Alevilik

Son Yazılar

  • Düşman İkiz Kardeş
  • Yazarlar Ne Yazıyor?
  • Kentlerin Çekim Gücü
  • Ahlak Ve Eşitlik Üzerine / Feyzi Çelik (Avukat-Yazar)
  • Etik Olan Nedir

Arşivler

  • Eylül 2025
  • Ağustos 2025
  • Temmuz 2025
  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Düşman İkiz Kardeş
  • Yazarlar Ne Yazıyor?
  • Kentlerin Çekim Gücü
  • Ahlak Ve Eşitlik Üzerine / Feyzi Çelik (Avukat-Yazar)
  • Etik Olan Nedir

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır