Tek Tanrılı dinlerin ortaya çıkması, sınıfların ortaya çıkmasına paralellik gösteriyor. Toplumsal artının birikmeye başlaması onun sevk ve idare edilmesini de beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla dinler, öncelikle üretimin geliştiği coğrafyaları kendisine mekan tutmuştur. Mezopotamya ve Anadolu toprakları bunun için önemli merkezlerdir. Bu merkezleri içine almak üzere kullanacağım terimlerden birisi: Akdeniz Uygarlığı.
Ekonomik-sosyal tarihin dinamik bir görünüm sunduğu, bunun da niceliksel ve niteliksel tarzda ilerlediği anlaşılmaktadır. Nicel süreçleri, nitel sıçramalar takip ederken toplumsal devrimler gerçekleşir. Belirli üretim biçimlerinin gelişip olgunlaşmalarıyla yerini yeni biçimler ve momentler alır. Marx, buna toplumsal devrimlerin başlaması adını veriyor. Yeni sosyal momentler yeni dinlere imkan verirken bazen de dinlerin yerini yeni dinler alır. Kutsal ve kutsal olmayan tüm dinler Marx ve Engels’e göre ancak sınıfsız toplumda sönümlenebilir.
Programı izlemek isterseniz, program saatinde aşağıdaki lingi tıklayarak katılabilirsiniz: