BİR VARLIK DİĞERİNİ DOĞURUR!
BOŞLUK VE KESİNTİ YOKTUR!
Filozof Mehmet Akkaya’nın sunduğü Katledilişinin 600. Yılında Şeyh Bedreddin isimli konferans, Alevi Dernekleri Federasyonu Gençlik ve Kadın Komisyonları Yaz Kampı’nda gençlerin ve kadınların yoğun ilgisini çekti. (20 Ağustos 2019, Kilyos Sosyal Tesisleri).
Katledilişinin 600. yılında Şeyh Bedreddin’i, felsefi açıdan yaklaşarak ele alan Akkaya’nın, Bedreddin’in yaşamındaki gelişim haritasını çizerken beraberinde bu haritadaki coğrafyanın sosyal ve ekonomik koşullarını, üst yapı olarak da felsefi damarlarını harmanlayarak anlatması konferansa büyük bir derinlik kazandırdı.
Felsefeci Akkaya’ya göre Bedreddin hareketi temel sınıf çatışmaları üzerine kurgulanmış ezilen yoksul kadın ve erkeklerle birlikte Osmanlı diktatörlüğüne karşı başkaldırı hareketi olarak tarihe geçmiştir. Akkaya, anlatımında Şeyh Bedreddin felsefesinin genel tanımlaması üzerinde bilhassa durmuştur. Konferansta varlık, vahdet-i vücut sıfatıyla ete kemiğe büründürüldü.
Konuşmacı siyaset ve toplum felsefesi bakımından da açıklamalarda bulundu. Bedreddin, eşitlikçi bir dünyanın inşasını savundu. Felsefeyi yaşama uyguladı. Hegel’in tarih felsefesine de gönderme yapılan sunumda büyük filozof eleştirildi. Akkaya’ya göre Hegel, Anadolu-Mezopotamya uygarlıklarını ve Bedreddin’in halk devrimini görmemiştir.
Akkaya, felsefeciler arasında Bedreddin ve Marks’ı ayrı bir yere koyarken de dikkatleri üzerine çekti. Çünkü bu felsefecilerin özelliği kitleleri, hareketlendirip peşlerinden koşturmak olmuştur. Şeyh Bedreddin Felsefesi’nin bütünlük arz ettiğini söyleyen Akkaya, bu felsefede dinler arasında bir fark olmadığını da sözlerine ekledi. Tüm dinlerin orijininin bir yerden geldiğini söyleyen Bedreddin, sınıfların oluşumunda dinlerin önemli faktörler olduğunu söylüyor nihayetinde.
Akkaya’ya bakılırsa Bedreddin felsefesi devamlılık arz eder ve her varlığın bir öncülü vardır. Bir varlık diğerini doğurur. Gelişimde boşluk ve kesinti yoktur. Bu yaklaşım da metafizik anlayışın çürütülmesi anlamına gelmektedir. Akkaya’ya göre Şeyh Bedreddin Felsefesi materyalist bir felsefedir.
Şeyh Bedredin’in doğum tarihinden katlediliş sürecine kadarki tarihsel sürecin önemli duraklarını ve Şeyh Bedreddin’in gelişim sürecinde önemli şahsiyetlerle ilişkilerini ve yaşamındaki önemlerini de anlatan Akkaya, Bedreddin’in yaşamsal tarih sürecini de net ifadelerle belirtti. Edirne, Bursa, Konya, Kahire ve Tebriz gibi kültür merkezlerinin, Bedreddin’in devrimci ve materyalist düşüncesindeki rolü büyüktür. Hüseyin Ahlati, İbn-i Haldun, Kaygusuz Abdal gibi önemli tarihsel kişilerle ilişkilerine de değinen Akkaya anlatımına daha da derinlik kazandırmıştır.
Konferansın sonuç kısmında Bedreddin Hareketine sosyolojik bir kimlik giydiren Akkaya, Şeyh Bedreddin Hareketine toplumsal bir değer yükleyerek bu hareketi “Toplumsal Devrim” olarak adlandırmıştır. Bitirirken de Şeyh Bedreddin Hareketinin, Osmanlı Hükümdarlığı ve İslami ulemalarda yarattığı korkuya vurgu yapması oldukça dikkat çekiciydi. Bu felsefi ve tarihsel derinliğin lirik, yer yer popüler ve akademik anlatımla harmanlanması da ayrı bir etkilenme yarattı.
Gençlerin, kampın kalan günlerinde de, filozof Mehmet Akkaya’nın aynı konu ya da benzer konularda ve tarzlarda konferanslar vermesini önermeleri, bizi etkilemiş, sonraki programlarda neler yapacağımız konusunda da yol gösterici olmuştur.
Akkaya’ya, kampımızdaki etkinliklere yaptığı entelektüel katkılardan dolayı, Genel Başkanımız Celal Fırat tarafından bir de plaket sunumu yapıldı. Filozafça bir uslupla yaptığı değerli sunumundan dolayı Mehmet Akkaya’ya Alevi Dernekleri Federasyonu olarak teşekkür ederiz.