Felsefe tarihinin olmazsa olmazı sayılan üç büyükleri bu hafta Felsefenin Gözü’nde konu ediyoruz. Platon için “felsefe tarihi Platon’a düşülmüş dipnotlardan ibarettir” denilir. Felsefe veya filozof denildiğinde ilk olarak Sokrates’in akla gelmesinin de bir nedeni olmalıdır. Keza hangi bilim ve düşün disiplininin üzerini açsak altından Aristoteles’in çıktığını gözlemleriz.
Bilgi ve politika bağlamında bu hafta -25 Mayıs 2021’de- Komün tv ekranlarına gelecek olan programda üç büyüklerin bilgiye ve politikaya ilişkin görüş, tavır ve davranışlarını konu etmeyi planlıyoruz. Her üçünün de demokrasi karşıtı olduğunu, bunun yanında yasalara saygılı olduklarını biliyoruz. Yasalara bu denli bağlılık Sokrates’in adeta kendi idamını kendisinin onaylamasına bile neden olmuştur denilebilir.
Platon, bilgide bir çığır açan ilk filozoftur. Tümellerin gerçek olduğunu savundu ve olup bitenin temeline idealar evrenini yerleştirerek halen etkili olan idealizm akımının kurucusu oldu. Mevcut düzene karşı direnç gösterdiği için siyasal sürgünlere ve baskılara maruz kaldı. Yetmezmiş gibi köle pazarlarında satıldı. Yeni bir devlet ve toplum projesi kurguladı. Kurguladığı devlet, ütopik toplum projesinin ilkleri arasına girmiştir.
Günümüzde etkili olan entelektüel disiplinlerin büyük çoğunluğunu Aristoteles ile başlatmak adeta bir gelenek olmuştur. Kendi zamanındaki Atina merkezli polisleri incelemiş ve kendine özgü yönetim modelleri önermiştir. Savunduğu politik anlayışa uygun düşecek bir de epistemolojik sistem kurmuştur. Yine de üç büyüklerin ufuklarına bakıldığında aristokrasi sınıfının ufkunu aşmış olduklarını söylemek zordur. Günümüzde nasıl ki Marksizm dışı felsefelerin ufukları burjuvazinin ufkundan daha geniş değilse üç büyüklerinki de bu benzerlik göstermektedir.
İzlemek isterseniz yayın saatinde aşağıdaki lingi tıklayabilirsiniz: