Dijital Devrimler Çağı mı? PROLETER DEVRİMLER ÇAĞI MI? Sizi yadırgatmaz ve bıktırmazsa bir dizi soruyla başlamak istiyorum. Makineler değer üretebilir mi? Değer üretse bile artı değer üretebilir mi? Üretimde işçi sınıfı, emekçiler veya aynı anlama gelen proletaryanın rolü azaldı mı? Canlı emeğin yerini dijital emek alabilir mi? Üretim teknolojisi ve yapay zeka uygulamaları işçi sınıfının […]
Eski Devrimcilerin Ölümü
Devrimcinin eskisi olur mu diyeceksiniz. Olur. Dünyada olduğu gibi özellikle bizim gibi ülkelerde de eski devrimci, eski solcu sözü sıklıkla kullanılır. Gerçekte de çevremize baktığımızda eski devrimcilerin yenilere oranla epeyce fazla olduğu görülecektir. Hiç değilse günümüzde böyle. Umarım zamanla değişir. Eski devrimcilerden birisi de Abdülkadir Konuk idi. Bir dönemin politik aktivisti, militanı, eğitimci, öykücü, yazar […]
Boğaz’da Filozoflarla Tekne Turu
Başlık biraz şaşırtıcı olabilir. Kim bu filozoflar diye sorulabilir çünkü? Hemen aklıma gelen, kendi adını felsefe tarihi kitaplarına “ilk filozof” olarak yazdıran Thales’tir. İkinci olarak suyun kaldırma kuvvetini keşfeden, hamamda maşrapanın su üstünde yüzüğünü görünce anadan üryan bir şekilde “buldum, buldum” diyerek sokaklarda koştuğu söylenen Arşimet’tir. Geçen pazar akşamüstü, Boğazda’ki teknemiz denizin yüzünde Marmara’dan Karadeniz’e […]
Felsefe Gevezelik Yapmak Değildir
Felsefeci Orhan Hançerlioğlu: FELSEFE GEVEZELİK YAPMAK DEĞİLDİR Filozof/felsefeci Orhan Hançerlioğlu, 1916-1991 yılları arasında yaşamış. Temmuz ayında kaybettiğimiz için ölüm yıldönümündeyiz. Filozof yanında hukukçu, siyasetçi ve sanatçı kimliklerine sahip. Benim nazarımda esas yönü felsefe yapmış olmasıdır. Meslekten hukukçu ama entelektüel mesaisini felsefeye adadığı anlaşılıyor. Akademik filozoflar tarafından tutulan ve önemsenen birisi değil. Sevilen birisi de değil. […]
Öykücü Öztürk Polat’ı Andık
Edebiyat Dünyasının Süreli Kültür, Edebiyat, Sanat Dergisi (İMECE) Yeni Sayı Çıktı. Derginin bu sayısı, ağırlıklı olarak önceki yıl kaybettiğimiz öykücü-yazar Öztürk Polat’a dair yazılan metinlerden oluşuyor. Ben de Polat’ın öykülerini değerlendiren bir metinle yeni sayıya angaje oldum ve yazarı andık. Dergide Ahmet Telli, Muzaffer Oruçoğlu, Cezmi Ersöz ve Sezai Sarıoğlu gibi pek çok kişinin yazılarına […]
Gezilerden Aklımda Kalanlar
GEZİLERDEN AKLIMDA KALANLAR Gecikmiş Bir Teşekkür Yazısı Avrupa’dan Türkiye’ye döneli iki haftayı geçti. Geçmiş, insanı yönlendirir derler ya. Etkisi henüz varlığını sürdürüyor. Dünya gündemi gibi Türkiye gündemi de çok yoğun olduğu için sıcağı sıcağına bir Avrupa tecrübesi yazma imkanı olmadı. Şimdi de geniş ve derinlemesine bir analiz yazma niyetinde değilim. Yine de bu yazıda, söylemezsem […]
Utanç Müzesi’ne Yolculuk
2 Temmuz, Alevilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü UTANÇ MÜZESİ’NE YOLCULUK Tarihe Madımak katliamı olarak da geçen 2 Temmuz 1993’teki kıyımdan bu yana 30 yıl geçti. Sınıf teorisi açısından bakıldığında bu hadise ne ilkti ne de son oldu. Türk egemen sınıfları saldırıyı, bir grup İslamcı, şeriatçı çetenin üzerine yıkmaya çalışsa da arkasında esasen sermayenin ve […]
İlticacılar, Hastalar ve Hastaneler
Uygarlığın İcat Ettiği İLTİCACILAR, HASTALAR VE HASTANELER Avrupa seyehatinin son günleriydi. Avrupa’daki ilticacı kamplarını ve hastaneleri de ziyaret etme düşüncesi hasıl oldu. Çünkü her iki alanda da ziyaret etmek istediğim dostlar vardı. Alman makamlarına iltica talebinde bulunan Şahan kardeşimiz ile Frankfurt’ta hastanede tedavi görmekte olan Hülya arkadaştan söz ediyorum. Hem kendilerini görmek, durumlarıyla ilgili bilgi […]
Sanat Dergilerinde Deprem!
SANAT DERGİLERİNDE DEPREM! Sanat ve Hayat Dergisi Yeni Sayı Çıktı Felsefenin Optiğinden DEPREMLERİN DİYALEKTİĞİNE BAKIŞ 6 Şubat depremiyle bir kez daha katliama uğradı Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu halkları. Fail/cellat bu defa “doğa” kılığına bürünmüş sermayeden başkası değildi. Yıkım büyük, kayıplar sayıyla ifade edilemez, acı dayanılır gibi değildi. Şiddeti ve hinterlandı açısından ender görülen bir depremdi […]
Hegel Halen Yaşıyor!
Almanya’da olup da Hegel’i görmemek olmazdı. Yirmi yaşına kadar Stuttgart’ta ikamet ettiği söyleniyor Hegel’in. Kent merkezinde bir mekanda doğmuş (1770). Şu anda müzeye dönüştürülmüş bir yapı. Gün içinde belirli saatlerde gezilebiliyor. Tatil günü olduğu için içeri girmek benim için mümkün olmadı. Onu ve onunla ilgili anıları, materyalleri görmediğim için bir şey kaybettim mi? Pek de […]