site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Mayıs 31, 2023  |  By Mehmet Akkaya In Etkinlik, Felsefe, Politika, Sanat

Marksizm, Uluslar ve Kürtler

1111

MARKSİZM, ULUSLAR VE KÜRTLER

Strasbourg / Fransa

Ülkemizin yakın tarihi açısından sınıf hareketini etkileyen iki dinamik var, inanç ve ulus: Kızılbaşlar ve Kürtler. Dinsel ve ulusal hareketler diyebiliriz. Kadın mücadelesini de bunlara eklemek yanlış olmaz. Ulusal hareket milliyetçilik olarak tüm dünyayı etkiliyor. Yeni bir boyuttan daha söz etmek gerekiyor ki, milliyetçilik, yeni, modern, kutsal olmayan din işlevi de görüyor. Milliyetçilik ile ulusalcılığı anlamdaş olarak kullanıyoruz. Konuyu tartışmak üzere önümüzdeki pazar günü (4 Haziran 2023) Strasbourg’da bir araya geleceğiz.

Gerek Marx ve Engels gerekse Lenin ve Stalin ulusal sorun konusunda değişik tarihlerde farklı fikirler ortaya koydular. Marx ve Engels’inki özet ve ilke düzeyinde kaldı. Hindistan, Rusya, Slavlar, Meksika ve İrlanda konusunda ezilen ulusların aleyhine ve lehine olacak görüşler savundular. Mesela önceleri İngililtere’de kapitalizmin gelişmesiyle birlikte İrlanda sorununun çözüleceğine inanırken sonraları İrlanda halkının mücadelesini merkeze koymuşlardır. Lenin ise bir yandan Bundcular ve Yahudilerin sağ sapmacı ulusal sorun anlayışına itiraz ederken bir yandan da Roy, Rosa Lüksemburg, Buharin, Stalin ve Boss gibi sol sapmacı anlayışlara karşı çıkmıştır.

Burjuva liberal teorisyenler de konuya ilgi gösterdiler. İtalya tarihi zengin örneklerle dolu. Machiavelli, Prens ile tartışmanın yolunu açmıştır. Yine bir İtalya ulus teorisyeni olan Mazzini, ulus ile devleti özdeş görerek her ulusa ayrı bir devlet önermiştir. Bir başka İtalyan düşünürü olan Dayzeglio açısından millet, milliyetçilik ve devlet ilişkisi son serece önemlidir. Şu sözler ona aittir: İtalya’yı kurduk şimdi İtalyanları yaratacağız.Böyle olunca dinsel bilinç yerini milli bilince bırakır.

Machiavelli ve Mazzini ile birlikte Mussolini de mutlaka konu edilmelidir. Milliyetçilik yeni bir form kazanıp faşizme dönüşür. Yine de ikisi birbirinden farklıdır. Faşizm ile milliyetçilik ikiz kardeştir. İlki emekçi sınıflara karşı şiddeti, ikincisi ezilen halklara karşı şiddeti savunur ve uygular. Her ikisi de devlet desteklidir. Devletin baskı aygıtlarını kullanır: Asker, polis, hapishane, silah vs.

Milliyetçi saldırılar da dini saldırılar gibi halka mal edilir! Gerçekte ise dinsel ve milliyetçi saldırılar devlet desteği ile gerçekleşmektedir. Dincilik gibi ulusalcı ideolojiye de akıl/rasyonalizm değil duygular/romantizm yön verir. Liberalizm dinci ve milliyetçi bir biçimde görünür. Bunların arkasına saklanır. Türkiye koşullarında faşizme Kemalizm ya da Atatürkçülük denilmesi de böyle bir örnektir.

Ulusal sorunun felsefi plandaki tartışmalarını içeren güçlü bir literatür olduğunu da anımsatmak isterim. Romantizm ve evrenselçiliğin milliyetçiliğe bakışı birbirine karşıttır. Almanya’nın milliyetçi tarihini ve tarih yazımını unutmamak gerekiyor: Herder, Kant, Oswald Spengler, tarihçi Friedrich Meinecke, filozof Martin Heidegger ve devlet hukukçusu Carl Schmitt bunlardan bazıları.

Kant: Kendi aklını kullanma cesareti göster anlayışıyla uluslara ayrı örgütlenme hakkı, devlet kurma ve özgürlük talep eder gibidir. Hegel ise ulus devleti geist’tan çıkarmaktadır. Herder açısından Almanlara özgü wolkgeist vardır. Bu da Alman ulus devletine imkan vermektedir.

Milliyetçilik tartışmaları 1990’dan sonra bir hayli zenginleşip daha da genişledi. Objektif ve sübjektif milliyetçilik konuları olsun, milliyetçiliğin keşif mi, icat mı olduğu soruları yeni yanıtlar arıyor ya da buldu. Milliyetçiliği, milliyetçiliklerin doğurup doğurmadığı araştırılırken onun reaksiyoner bir ideoloji olduğunu ileri sürenler de az değil.

Uluslaşma sürecinde toplumları dörde ayırmak mümkündür:1-Uluslu ve devletli toplumlar. 2-Ulusunu arayan devletler.3-Ulusunu ve devletini arayan toplumlar.4-Devletini arayan uluslar. Devletini arayan uluslar içinde Filistin, İrlanda, Bask ve Kürtler yer alıyor.

Osmanlı-Türkiye toplumu ulusunu arayan devlet pozisyonundaydı. Emperyalizmin müdahalesi, katkısı ve yönlendirmesiyle Türk-ulus devleti Lozan’da kuruldu. Kürtler ise bu sürece devletini arayan ulus olarak dahil oldu. Kürt ulusu ve Kürt halkı tartışması bir yana itilmiş görünüyor. Kürt toplumu bir yandan ulusal talepler için mücadele ederken son yıllarda sınıfsal taleplere de büyük bir önem vermektedir. Bu doğrultuda mücadele verilirken zor ve şiddet yanında parlamenter, siyasal ve demokratik mücadele de eksik olmuyor. En önemlisi de seçimlere müdahil olunmasıdır.

Kürtler ve seçimler hadisesi başlıbaşına incelenmeyi gerektiriyor. Şu kadarını söyleyelim ki, Türkiye ve Kürdistan halkları 28 Mayıs’ta (2023) büyük umutlarla bir kez daha sandık başına gitti. Sonuçlara bakılırsa sandığın kapılarının emekçilere ve ezilenlere kapalı olduğu bir kez daha test edilmiş oldu.

Previous StoryMarksizm ve Parlamentarizm
Next StoryStrasborg’da Sazlı-Sözlü Sunum

Son Yazılar

  • Bilim, Barış ve Kızılbaşlar
  • Suya Karışan Sürgün
  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Bilim, Barış ve Kızılbaşlar
  • Suya Karışan Sürgün
  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır