site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Haziran 16, 2021  |  By Mehmet Akkaya In Etkinlik, Felsefe, Politika

Alevilere Kızılbaş Denilirdi

download - Kopya - Kopya (16) - Kopya

Neyin karmaşık neyin sade olduğunu anlamanın zor olması gibi neyin öncesel neyin sonrasal olduğunu anlamak da kolay değildir. Bu yüzden İslam’ın Aleviliğe önceliği de bir tartışma olarak kendisine gündemde yer buluyor. Böyle bir tez antitezini de birlikte getirir: Alevilik ya da eşdeyişle Kızılbaşlık İslam’ı önceler.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cem Evi’nde bu hafta konuya ilişkin bir sunum yapmak üzere toplanıyoruz. Toplantıyı PSAKD Güngören şube yapıyor.

Alevilik/Kızılbaşlık tartışmaları teolojik olana gönderme yaparken kaçınılmaz olarak İslam’a ve Ali’ye de gönderme yapar. Alevilikle ilişkilendirilen Hz Ali (601-661), tarih sahnesine çıkarken Muhammed Peygamber, Ebubekir, Ömer ve Osman ile birlikte, elbet de Muaviye de dâhil olmak üzere Kureyş kabilesinin farklı kolları olarak bir grup ve gelenek içindeydi. Kâbe yakınlarında doğdu, Küfe’de öldürüldü Ali.

Kendinden öncekiler gibi Ali de kendisini “ganimet ekonomisi” içinde buldu şüphesiz. Gaza/Ganimet ekonomisi ve buna bağlı olarak gelişen ekonomik sosyal sistem ve süreçlere vurgu yapmak kaçınılmazdır. Her dinsel, teolojik düşünüş son çözümlemede bir iktisadi/ekonomik formasyon üzerinde şekillenir.

Bu ekonomiye bağlı olarak süreci tayin ederken Muaviye adlı bir kitaptan, nispeten uzun bir alıntı yapmak istiyorum.

 “Ganimet, bazen bir kervanın ele geçirilmesi, bazen fiili bir savaşla, bazen de fiili bir savaş olmaksızın anlaşma yoluyla ele geçirilen mal mülk şeklinde olabilmektedir. Ganimete geniş anlamda ve siyasal bir örgütlenme olarak iktidarın uygulamalarında baktığımızda ise; bu kez ganimeti devletin bireylerden aldığı fey, cizye, ayni ve nakdi olarak alınmış vergi ve resimler olarak değerlendirebiliriz. Öte yandan özellikle üretim ilişkilerinin çok kabaca fiili savaş ve saldırılarla cereyan ettiği İslam topraklarında, ganimet olgusu, yönetimdeki siyasal yapılanmayı da ‘haraç’ ve ‘rant’a dayalı bir yapılanma olarak ortaya çıkarmaktadır. Haraç ise burada galip olmanın mağlup üzerindeki ayni ve nakdi tahakkümünü yaratmaktadır. Aynı şekilde rant olgusu da mülkten ya da hükümdardan herhangi bir üretim ilişkisine bağlı olmaksızın elde edilen geliri ifade etmektedir.”

Yazara göre ganimet bir kez ortaya çıktıktan sonra siyasal örgütlenme içerisinde ağırlığını koyacak ve sistemin her türden yöneliminde etkili olarak dağıtım ve bölüşümlerde kendisini gösterecek, kendisini yeniden üretmeyi de ihmal etmeden geniş bir kavramsal içerik kazanacaktır. Farklı görüşlerin elbette sınıfsallıkla ilgisini kurmamız gerekir; bununla beraber bu düşünce, Alevilik bağlamında temel bir görüşümüz olmasa da, somut olarak tek tarz bir Alevilikten de söz edilemez. Dolayısıyla aynı sınıflardan gelen çevrelerde de, örneğin ulusallık nedeniyle de farklılık çıkmaktadır.

 Mesela Türk Alevileri, Kürt Alevileri, Arap Alevileri gibi kavramlaştırmalar bulunuyor. Ayrıca tarihsel süreçte Bektaşilik, Tahtacı, Kalenderîlik, Çelebilik, Nusayrilik, Caferilik, İsmaililik, Vefaililik, Babailik, Bedreddinilik, Abdallık, Çepni, Avşar gibi anlayışlar ve topluluklar da Alevi/Kızılbaş inancının paralelindeki veya içindeki alt gruplardır. Mehmet Bayrak’ın şu açıklaması ilginç olabilir:

 “Günümüzde Alevilik olarak adlandırılan öğreti, Kürdistan’da önce Mazdekilik, Babekilik, Hürremilik, İsmailik ve Vefailik adlarıyla; daha sonra Kürdistan’da ve Anadolu’da Babailik, Işık düşüncesi, Bedreddinilik, Kızılbaşlık, Rafızilik ve Ali-İlahilik adlarıyla devam etmiş; 19. yüzyıl sonlarından itibaren Alevilik adıyla örgütlenmiştir.

Previous StoryAleviliğe Felsefeden Bakmak!
Next StoryDin Felsefesi Üzerine

Son Yazılar

  • Bilim, Barış ve Kızılbaşlar
  • Suya Karışan Sürgün
  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Bilim, Barış ve Kızılbaşlar
  • Suya Karışan Sürgün
  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır