site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Mart 17, 2020  |  By Mehmet Akkaya In Etkinlik, Felsefe

Kitabi Kültüre Dayanmak

89487556_2498264437091887_3105342302256627712_o

Bir grup arkadaşla bilgiye kaynak aramak, kitabi kültürün ve bilinç biçimlerinin önemini belirlemek için bir tartışma yürüttük. Kanaatimce entelektüel zenginlik denilen birikimi, genel kültür ve kitabi kültür olarak ikiye ayırmak mümkündür. Kitabi kültür içinde ise felsefi kültürün başı çektiği iddiası, üzerinde durmayı gerektirir. Kitabi veya genel kültür olsun, felsefi veya bilimsel ve estetik kültür olsun dayanağını üretim süreçlerinde bulur. Üreten, bilir de diyebiliriz. Platon’da olduğu gibi kaynağın idea (akıl) olduğu veya Aristoteles’te ve benzerlerinde olduğu üzere kaynağın duyular olduğu tezi, kuşkuludur. Bilgi üzerinde, bilinç biçimlerinde sınıfsallığın belirleyiciliği göz ardı edilemez. Çünkü Feuerbahc’ın da dediği gibi “insan sarayda başka düşünür kulübede başka düşünür.”

Şimdiki bilgiler üzerinde eski bilgi, birikim ve insanlığın her türden tecrübesi büyük bir rol oynamaktadır. Bu yüzden bilgiyi bir filozofun dehasıyla açıklamak mümkün görünmüyor. Tartışmadaki bir arkadaşın iddiasını da anmak yararlı olur. Arkadaşın dediğine bakılırsa bilgi, boş zamanı gerektirir. Kitap okumak için de boş zaman gerekmektedir. Oysa bu, doğru olduğu sanılan bir yanılgıdır. Boş zaman argümanının arkasında Aristoteles’in varsayımları bulunuyor. Yanlıştır, çünkü bilgi ile boş zaman arasında ilişki olsaydı, kahvelerde, statlarda, camilerde zaman geçirenlerin tümünün filozof olması gerekirdi. Haydi diyelim filozof abartılı olur. Yine de kültür kişilerinden söz ederdik. Oysa zamanı bu alanlarda kullananların bilgiyle de, kitapla da ilgisi bulunmuyor. Bununla birlikte her toplumda, her insanın genel kültür düzeyinde birikiminin olduğu da bir realitedir.

Genel kültür ile kitabi kültürün birbirine karıştırıldığı sıklıkla görülür. Genel kültür, bir bakıma Hegel’deki bilinç seviyesine denk gelir. Bu, tabir yerindeyse sıradan bilinç durumudur. Bunun özbilinç aşamasına çıkması gerekir. Öznenin yeni ve farklı öznelerle karşılaşması ve yarışması anlamına gelir. Bu da yetmez. Us aşamasına yükselmek gerekiyor. İnsan ancak kitabi kültürle us aşamasına yükselebilir. Önemli bir sorun olarak kitabi kültürün abartıldığını görmekteyiz. Ona gerektiği önemi vermek aslolandır. Ne eksik ne fazla değer vermek gerekir. Daha da önemlisi bilgiye değil bilince vurgu yapılması gerektiğidir. Yöntemli düşünme, ihtiyaca göre düşünme ve eylemde bulunma çıkış noktası olabilir. Yani bilgi çağından bilinç çağına geçiyoruz (geçtik). Bilgi veya bilinç, son tahlilde kişilerin değil kolektif ortamın ürünüdür. Bunun temelini de emekçi sınıflar oluşturmaktadır. Bu yüzden toplantıda ön plana çıkan “üreten bilir” tezi son derece önemli olmuştur.

Menon diyaloğunun gündeme gelmesi de ilginçtir. Diyalogdaki tezi halkımız güzel özetlemiştir: Ne aradığını bilmeyen bildiğini anlayamaz. Öyle ya, insan bildiği bir şeyi zaten araştırmaz, bilmediği bir şeyi ise bildiğini ona kim söyleyecektir? Platon bu sorunu çözmek için paralel bir evren icat etmiştir. Oysa yanlış düzenlenen bir denklemin doğru sonucu olmayacağı besbellidir. Dolayısıyla sorular, çözümler, felsefeler, bilgiler önemli olsa da daha önemlisi, yaşamın kendisidir. Değişik yaşam tarzları, değişik üretim biçimleri ve ekonomik faaliyetlerdir. Metafizik sorulara doğru yanıt arama düşüncesi, ne yazık ki insanların terk ettiği bir durum değildir. Tartışmamızdaki sorulardan birisi bunu pek güzel açıklamaktadır: Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir? Diyalektik mantıkla değil de analitik mantıkla sorulmuş bir soru.

Gezen mi okuyan mı sorusunu, genel kültür düzeyinde olan çevreler gezenin bileceği şeklinde yanıtlar. Oysa bu genel kültürün ya da “doğal bilincin” bir yanılgısıdır. Eski çağlarda belki bu sorunun yanıtı gezenin lehine idi. Çağımızda ise “gezmekle değil nasıl bir kafayla gezildiği” önemlidir. Bilgi-pratik düalizmindeki gibi bir durum da geçerli değildir. Çünkü gezmekle pratik aynı paralel de değildir. Pratikten kasıt insan veya toplumun üretimde bulunması ve ilişkiyi esas almasıdır. Teorinin karşıtı olan gezmek değil pratiktir. Çağımızda gezme eylemi eski çağlara göre çok daha yaygındır. Çünkü seyahat imkanları maddi ve teknolojik olarak çok gelişmiş durumdadır. Örneğin Eyfel Kulesi’nin ya da Louvre Müzesi’nin gezilmesi, genel kültür ile gezene farklı kitabi kültür ile gezene daha farklı görünecektir.

Previous StoryFelsefe Nedir / Gerekli midir? / Kadir Can Aydemir
Next StoryFelsefe Gereklidir, Çünkü…

Son Yazılar

  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?
  • Gerici Sınıflar ve Bilimler
  • Felsefe, Bilim ve Kadın

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?
  • Gerici Sınıflar ve Bilimler
  • Felsefe, Bilim ve Kadın

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır