Tarihsel Süreçte POLİTİKANIN EVRİMİ “Genellikle felsefe deyince epistemoloji yani bilgi felsefesi akla gelir” diyen felsefeci-yazar Mehmet Akkaya, yeni bir çalışmasıyla bir kez daha felsefe dünyasına “merhaba” diyor. Ona göre günümüzde felsefe giderek siyasal alanda ortaya çıkıyor; siyasal ve sosyal sorunlara yoğunlaşıyor. Yani filozofik çalışmaların ağırlıklı merkezi, epistemolojiden politika felsefesine kayıyor. Bu değişikliğin nedenlerine değinen Akkaya […]
EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ
Filozofça EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ Filozofça, düşünce dünyasına evrensel düzeyde bir projeksiyon tutmaya çalıştığı gibi bunu ülkemizin düşünce mimarları üzerinden de yapmaya özen gösteren çalışmaların üst başlığıdır. İnsan, toplum ve dünya sorunlarına bakışın niteliğini gösteren bir terim olarak düşünülmelidir filozofça. Olay ve olgulara bütünlüklü bakmanın en kuvvetli yolu da filozofça bakıştır. Ele alınan mimarların bakışına bu bütünsellik kaygısı […]
FİLOZOFÇA BAKIŞ
İnsana, Topluma ve Dünyaya.. Düşünsel olan ile maddesel olan arasındaki gerilim ilk defa Hegel tarafından çözülmüş, felsefede konu genişlemesi de Hegel ile başlamıştır. Ayrıca emek konusu, toplumsal yaşam ve sivil-siyasal alan ayrımı felsefeye onunla girmiştir. Ne var ki Hegel emekten, daha çok kafa emeğini anlamıştır. İnsan ve toplum yerine de devleti tutmuştur. Bu anlamıyla Marks, […]
FİLOZOFÇA PORTRELER
Filozofça Düşünceler ve Filozofa Bakış adlı çalışmalarıyla dikkatlerimizi çeken felsefeci-yazar Mehmet Akkaya, yeni çalışmasıyla bir kez daha Filozofça diyor. Onun yazdıkları bir bakıma “Türk Düşüncesi” ya da “Türkiye Düşüncesi” üzerine çalışmaları andırıyor. Onun yaptıklarına düşünce çalışmaları demek gerekiyor; çünkü Akkaya’nın anlayışında felsefenin hinterlandı bir hayli geniş tutuluyor. Felsefe, özellikle sanata, sosyal bilimlere ve siyaset düşüncesine […]
Prens, Modern Prens…
Prens, Modern Prens, Postmodern Prens Bilindiği üzere felsefede temel sorun nesnel dünyayla düşünce arasındaki ilişki sorunudur. Felsefede tüm düşünce faaliyetleri özne-nesne ilişkisi üzerinden yürüdüğü halde Marksçı felsefede buna teori-pratik ilişkisi de eklenmiştir. Teori olmadan ona uygun pratik olmaz veya ‘pratik teoriden daha üstündür’ gibi yaklaşımlar özellikle uygulamacı Marksistler için çok önemlidir. Aslında kuramlar pratiğin gerisine […]
Halk, Sanat ve Hayat Diyalektiği
Maksim Gorki’nin edebiyat yaşamını merak edenler için ilginç olduğunu düşündüğüm bir eserinden söz etme istiyorum. “Edebiyat Yaşamım” adlı kitap (Payel Yayınları, 2007) Gorki’nin, bir nevi sanatsal geçmişini, kaynaklarını, beslendiği dinamikleri ele alması bakımından özgünlük arz eder. Usta sanatçının, kendisini inşa eden koşulları sergilediği bu eserde adeta sanat sosyolojisi yapılmaktadır. Sanat, estetik ve sanat felsefesi ile […]
Doğa Yalnızca Doğa Değildir
Kazdağları da, birçok doğal ortam gibi kapitalizmin kar hırsına maruz bırakılmış durumda. Günümüzde teknik ve mekanik olan ne kadar güç varsa dağın, doğanın adeta ciğerlerine hançer saplıyor. Hançer aynı zamanda doğa felsefesinin de ruhunda eşi benzeri görülmemiş yaralar açıyor. Sermaye doğa felsefesine karşı bilimi ve bilhassa doğa bilimlerini yücelttikçe yüceltiyor. Nice genç insan üniversite tercihlerinin […]
MARKSİZMDE ÖZNE PROBLEMİ
Özne kavramı, nesne kavramıyla mümkün hale gelen merkezi bir terim olarak felsefi tartışmaların başında gelir. Filozofları özneye ve nesneye verdikleri önem bakımından, kaba bir ayrım olmakla birlikte, iki kümeye ayırmak yanlış olmaz. Öznelciliğin olduğu gibi nesnelciliğin de tek tarzından söz edemeyiz ayrıca. Kaldı ki filozoflar, ele aldıkları konulara ilişkin kendilerine özgü bağlamlar oluşturdukları gibi kavramlara […]
Marşlar ve Ağıtlar’la Yeniden
Geleneksel değerlerin, eskidiğini ileri sürmek ve bunu da mutlaklaştırmak asıl olarak liberal felsefelerin işidir. Kaldı ki mevzubahis olan sanat ürünleri ise eski olanın, kelimenin gerçek anlamında eski olup olmadığı tartışma kaldırır. Kimi –eski- sanat eserlerinin “çağdaş” denilen sanat eserlerinden daha da estetik bir nitelikte olduğu ileri sürülebilir. Bu yüzden birçok sanatçının, sanatlarının ileriki zamanlarında yeniden […]
Natura Naturans, Natura Naturata! / Devrim Kara
19-24 Ağustos 2019 tarihleri arasında 6 günlük bir kampa katıldım. Kampı Alevi Dernekleri Federasyonu Kadın ve Gençlik Kolları düzenlemişti. 200-300 arası, çoğunluğu gençlerden ve kadınlardan oluşan bir kitle vardı. Topluluğun davranış tarzından dolayı, komünal toplumun izlerini görmek zor değildi. Bunun Alevi kültürü ile bir ilgisi olmalıdır. Kampın pek çok sürprizi yanında benim için daha da […]