Türkiye gibi bir toplumu konu ettiğimizde Kürt gerçeğinden söz ettiğimiz gibi Kızılbaş/Alevi toplumundan da söz etmek zorunlu oluyor. Bu iki toplumu, birçok kişi ve kesimin iddiasında olduğu gibi sadece ulusal ve inançsal hareketler olarak görmek gerçekleri yansıtan bir tutum değildir. Her iki hareketin de ulusal ve inançsal olgulardan daha fazlasını içeriklerine ve taşıdıklarına inanırım. Bu […]
Marksizm ve Proletarya Diktatörlüğü? / Kadir Can Aydemir
Sosyalist Birikim… Marksizmde “Yeni” Yorumlar… (2. Bölüm)- Mehmet Akkaya, Adil Okay, Atilla Güney… Bu kadar “kötü bir dönemde”, yani sömürünün arttığı, kapitalizme bağlı olarak iklim değişikliğinin yaşandığı, haksız savaşların arttığı bir zamanda; savunma durumunu bırakıp mücadeleyi yükseltme dönemine geçme zamanı, geldi de geçiyor bile. Onun için, “teoriye” yönelmeli, ardından “pratiği” arttırmalı! Bana göre teori, Marksist […]
Kral Çıplak Her Şey Yalan!
Yazıya başlık yaptığım cümle, sanatçı/müzisyen dostum/arkadaşım sevgili Ferhat Tunç’un yeni albümündeki, yine kendisinin yazdığı Güneş Yeniden Doğacak adlı şiirinden alınmış bir dizedir. Albüm geçen hafta elime ulaşınca merakla birkaç kez dinleme imkanı da yaratmış oldum. Tunç’un eserini daha ilk dinleyişimde müzik yeteneği ve kapasitedeki yükselişi fark etmedim desem yanlış olur. Dolayısıyla bu yazıda sanatçının yeni […]
Yaşasın 1 Mayıs: Biji Yek Gulan!
Bir 1Mayıs’ı daha geride bıraktık. Meydanlar, emek-sermaye çatışmasının görünüşe çıktığı alanlara dönüştü. Sermaye kendi pozisyonunu, devlet kendi gücünü, polis kendi silah ve tekniğini bir kez daha gözden geçirme imkanı buldu. İstanbul proletaryasının ve halkının eğilimine uygun olarak bir pazar sabahı, Maltepe’ye (İstanbul) doğru yürüdük. Katılım yüzbinleri buldu. Coşku ve devrimci dinamizm kısmen zayıftı ya da […]
Kızıl Şaraplarla Mücadele Alanlarına
8 saat çalışma 8saat dinlenme 8 saat canım ne isterse Tarih derken sınıf mücadelesi tarihini anlıyoruz. Çünkü tarih, yani uygarlık tarihi esasen sınıflar arası mücadelenin tarihinden başka bir şey değildir. Tarih bilinci deyince de, sınıf mücadelesi bilinci denilmek isteniyor. 1 Mayıs’ın tarihini de bu çerçevede ele almak gerekir. Bu anlamda tarih, yalnızca geçmiş değildir. Tarih […]
Şiir = Müzik + Resim
Sözün içeriği ve biçimi arasındaki ilişkiyi konu etmek yeni bir sorun değil. Ne söylendiği mi, yoksa nasıl söylendiği mi önemlidir sorusunun yanıtı da muhteliftir. İlk kuşak filozofların, yazdıklarını ölçülü bir tarzda yazdıkları düşünüldüğünde sözün formu epeyce önem kazanıyor. Thales’ten Herakleitos’a; matematik filozofu Pisagor’dan dört ögeci Empedokles’e dek pek çok filozofun ölçülü yazdığı düşünülür. Buna Homeros’un […]
Ana Akım Felsefeden Kopmak / Dr. Kuzey Çelik
Geçen hafta hararetli bir felsefe tartışmasının içinde buldum kendimi. Epeydir planlıyorduk felsefeci Mehmet Akkaya ile bir fikir tartışmasına girmeyi. Kısmet 20 Nisan 2022, Çarşamba akşamıymış, gerçekleşti sonuçta. Akkaya ile dostluğumuz eskilere dayanıyor. Felsefe ortamlarında birlikte “öğrenci” olmuştuk. Naci Soykan, Betül Çotuksöken, Afşar Timuçin, Ahmet İnam, Teoman Duralı, Tüten Ang, Cengiz Çakmak gibi Türkiye’nin önemli felsefecilerini […]
Marx/Engels’in Anti Felsefesi
Marx: Benim diyalektiğim Hegel’inkinden yalnız “farklı” değil, onun “tam tersidir”. Marx, yeni ve farklı bir felsefe kurmuyor, onun tersinden söz ediyor, ana akım felsefeyi ortadan kaldırıyor. Marx ve Engels için varlığın tersi yeni bir varlık değildir. Var olmanın zıddı, onun ortadan kalkması, kaldırılması ve yok olması, yok edilmesidir. Buna göre Marx’ın, eski felsefelere benzer tarzda […]
Bir Soru: Geçmiş Geçmiş midir?
Alman filozofu Leibniz, varlığın temeline monad dediği soyut atomları koymuş ve maddi dünya ile birlikte zamanı da buna göre açıklamıştır. Onun nazarında her monad, geçmişin izlerini ve geleceğin taslağını kendinde taşıyor. Bu noktadan hareketle bir tarih ve toplum felsefesi kurabiliriz ama yazımın içeriği, ancak dolaylı olarak tarihtir. Bu yüzden de tarih sorununa değinmekle yetiniyorum. Ben […]
Gece Kar Gibi Erir!
Başlık yaptığım ifade Emirali Yağan’ın bir şiir dizesidir. Onun adını 1990’lı yıllarda, siyasal kamuoyunda duyuyordum. Şiir ve edebiyatla yakından ilgili biri olduğunu da yine aynı çevrelerden işitmiştim. Sonraki yıllarda şiirlerini okumuş biri olarak tanışmak da istemişimdir. Bir araya gelmemiz ise 2010’lu yılları buldu. Bir resim sergisinde buluşup tanıştık. Tahmin ettiğim bir görüntüye ve psikolojiye sahipti. […]