Felsefeci Mehmet Akkaya’nın 11. kitabı olan Felsefe Üzerine Genel Tezler adlı yeni kitabının tanıtım toplantısına katıldık. Toplantı, kutlama biçiminde düşünüldüğü için ikramlı, şiirli, sazlı sözlü oldu. Başta Bilgi Kuramı, Din Felsefesi, Hukuk Felsefesi olmak üzere şimdiye kadar on esere imza atan Mehmet Akkaya’nın yeni kitabının tanıtımı ve kutlaması İstanbul Şirinevler’de bulunan Odak Müzik’te 18 Nisan […]
Sanatın Sorgulanması Üzerine
Bin yıllardır sınıflı bir toplumda yaşıyoruz. Kölecilik, feodalizm ve kapitalizm, insan yaşamına, toplumlara, dünyanın gidişatına yön veriyor. İlk aklımıza gelmesi gereken sınıflı toplumların birer zehir ve zulüm düzeni ve uygarlığı olduğudur (Rousseau). Böylesi bir sistem, doğaldır ki kendi eseri olan her maddi ve kültürel, düşünsel ürünü de etkiler ve hatta belirler. Zehirli ağacın meyvesinin de […]
Kavga: Mart, Şair ve Şiir
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in doğumunu, Dünya Şiir Gününü ve Halkların Nevroz’unu kutladık geçen hafta. Kavganın şairi Hasan Hüseyin’i merkeze alsak da üç kutlamayı birlikte yapmak üzere, hafta sonu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde bir araya geldik (Güngören Şube; 23. 3. 2024). Kitlesel bir katılımın olduğu programda sunumlar yapıldı, konular tartışıldı, yemek verildi. Program günün anlamına ve […]
Marksizm ve Emek Hareketi
Tartışmayı “Marksizm ne değildir?” sorusuyla başlatmak sanırım dikkat çekmiştir. Konuyu açıklama yöntemi olarak felsefi yolu seçmiş olmamız da umarım anlamlı olmuştur. Böyle bir sunum, tartışma veya yazılacak metinde ister istemez tarihsel bir gezintiye çıkmak da kaçınılmaz oluyor. Tarihsellik meselesi bizi bir yandan toplumsal bir yandan da diyalektiğe bağlar. Bu yüzdendir ki empirizm, pozitivizm, aydınlanmacılık, laiklik […]
Sokaklar, Salonlar ve Sofralar
Sofraları, yalnızca sofra olarak değerlendirmek yanlış olur. Sofralar, aynı zamanda ruhsal, kültürel ve ideolojik boyutları olan sosyal platformlardır. Sofraların yerini kent yaşamında yemek masaları almış olsa da mevzunun özü değişmiş değil. Halk ve emekçi sofraları ve masalarını politik atmosferin dışlaştığı ortamlar olarak betimlemek de yanlış olmaz. Pazar günü katıldığım bir kahvaltıda bu durumu tespit etmem […]
Kızılbaşlara Kültürel Kuşatma!
Dün, İstanbul’da güneşli, güzel bir gün vardı. Yüzlerce insanla bir araya geldik, binlercesine temas ettik. Sanki felekten bir gün çalmıştık! Çimlerin üzerinde, büfelerin, yiyecek içecek çadırları arasında, çaylı çorbalı, konser ve konferanslar eşliğinde bir zaman geçirdik. Görünüşe bakılırsa böyleydi. Herkesin durumdan memnun göründüğü ortamda kalışımız yaklaşık 5-6 saat sürdü. İkincisi yapılan Serçeşme Festivali’nden söz ediyorum. […]
Aleviliğin Evrensel Kaynakları
Marx ve Marksizm Bağlamında ALEVİLİĞİN EVRENSEL KAYNAKLARI Alevi/Kızılbaş kültürünün konu edileceği programda, bu geleneğin evrensel kaynaklarının felsefi bakış açısıyla dile getirilmesi planlanıyor. Alevilik, inanç olmanın yansıra kültür, felsefe ve yol olarak da betimlenir. Bu özellikler, geleneğin tarihsel kaynaklarını ortaya çıkarmayı zorunlu kılıyor. Bu da, soruna tarihsel materyalizm açısından bakmayı gerektirir. Son zamanlarda, “Kızılbaşlara yapılan kültürel […]
Ankara’da Dostlarla Buluştuk
Felsefi Dostluk Nedir? Diyalektiğin bize gösterdiği bir gerçek var ki, sömürü ve zulüm arttıkça, bu durum kendi zıttını da üretiyor ve dostluk, dayanışma kültürü, yaşamı daha çok kuşatıyor. Buna paralel olarak kardeş ve yoldaşlık ilişkilerine olan ihtiyaç da artıyor. Emekçi sınıfların ve ezilenlerin birlikte olma ve dostluk ilişkilerini geliştirme noktasında çaba gösterdiklerini fark etmek zor […]
Dersim Dört Tuzak İçinde
Dersim’in ordu ve polisle dansı, yüz yılların geçmesine rağmen, bitecek gibi görünmüyor. Dersim’e yolunuz düşerse önce ordu/polis size “hoşgeldiniz” diyecektir. Bu noktadaki güvenliğin ruh haline bakarsanız, insanlığın yabancılaşma içinde yabancılaşma yaşadığını düşünebilirsiniz. Pülümür’den girince kent merkezi yönünde Ovacık sağınızda kalır. Bölgeyi bilenler varsa “baskın yemiş” karakollardan söz edebilirler. Bu tür karakolların yerini tepelerde konumlanmış olan […]
Dersim’i Unutma Yoldaş
Dersim’de bir günü daha geride bıraktık. Günlük tutsaydım bugün neler yazabileceklerimi düşündüm. Hareketliydik, bu yüzden de bir çok mekana, konuya ve olaya temas etmekle yetindik. Kalabalık bir topluluğuz ve az zamanda çok tecrübe etmek istediğimiz için de teğet geçmekle yetiniyoruz. Böyle olunca nicelik niteliğin önüne geçiyor. Somut, nicel durumu da olduğu gibi yazmak istemiyorum. Vikipedya […]