site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Mayıs 15, 2022  |  By Mehmet Akkaya In Felsefe, Politika

Ercan Kanar Hastaneye Kaldırıldı

thumbnail_1652615590064

Hukuk aktivisti ve savunduğu görüşlerle bir hukuk teorisyeni olarak da tanınan avukat Ercan Kanar hastaneye kaldırıldı. Yere düşme nedeniyle baş ve vücudunun çeşitli bölgelerinde oluşan kırıklar nedeniyle hastaneye kaldırıldığını hafta içinde öğrenmiştim Kanar’ın. Kendisini, yatmakta olduğu hastanede ancak hafta sonu ziyaret etme imkanı bulabildim. Hekim kontrolünde kalmakta olan Kanar ile halsiz ve yorgun durumuna rağmen bir iki cümle konuşabildik. Durumu iyidir. Umarım hızlı bir şekilde aramıza dönüp hukuk mücadelesine devam edecektir. Hukuk mücadelesini, siyasi mücadelenin ve nihayet sınıf mücadelesinin bir bileşeni olarak ele alması son derece önemlidir. 

Ercan Kanar, bilmeyenler için söylüyorum, ülkemizin gelmiş geçmiş en devrimci-demokratik avukatlarından birisidir. İnsan hakları savunucusu olarak Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu yanında dünyada da tanınan bir isimdir. Mahkeme salonlarında gelenek olan “taktir sizin” söylemini kırıp yerine olması gerekeni koyan ve savunan isim olarak bilinir. “Duruşma salonu” gibi terimleri reddeden Kanar, mahkeme salonlarında karşıt sınıfların çatıştığını savunmaktadır. Buna göre tezlerin (savcılık makamı) ve antitezlerin (savunma makamı: sanık ve avukat) çatışma alanı olan mahkemeler pasif değil canlı ve hareketli mekanlardır.

Hukukun özünü, sınıf mücadelesinin belirlediğine inanan Kanar, savunmalarında “siyasal savunma” boyutuna önem verdiği için sol, Marksist bir gelenek içindedir. İzlediğim kadarıyla son yıllarda anarko-komünal hukuk diyebileceğimiz bir anlayış içindedir. Başta Kürt ve komünistler olmak üzere çok geniş bir muhalif kesimin avukatlığını yaparken takındığı özgürlükçü tavır nedeniyle de tanınan Ercan Kanar, İnsan Hakları Derneği’nin de kurucuları ve kuramsal katkıcıları arasında yer almaktadır. Anladığım kadarıyla Kanar’ın, en “tehlikeli” davaları alması, hukuku sadece bir savunma disiplini değil hak ve özgürlükleri genişletici bir olgu olarak değerlendirmesi Türk egemen sınıflarının da tepkisine yol açmıştır/açmaktadır. Kendisine birçok kez açılan davaların maksadını da burada aramak gerekiyor. 

Uzun yıllar Özgür Üniversite’de hukuk seminerleri dersi veren Kanar’ın konuya dair perspektifinin, felsefi-ideolojik bakımdan insanlarda yeni ufuklar açtığı kanaatindeyim. Karl Smith ve Günter Jacobs gibi faşist hukukçulara karşı F. Gramatica gibi hümanist/özgürlükçü hukukçuların teorilerini öne çıkarmaktadır. Gramatica, Toplumsal Savunma İlkeleri adıyla Türkçeye de çevirilen kitabında suç, ceza ve hapishane gibi kavram ve mekanların ortadan kaldırılmasını savunmaktadır.

Kanar’ın konuşma ve yazılarında Türkiye’deki hukuk anlayışını da ekollere ayırdığı biliniyor. Mesela Faruk Erem ekolü ile Sulhi Dönmezler ekolü olarak yapılan tasnif, bunlardan birisidir. İlki Ankara hukuk kaynaklıdır ve özgürlükçü karakterdedir, ikincisi ise İstanbul hukuk kaynaklıdır tutucu hatta faşist bir özelliğe sahiptir denilebilir. Bu tasnif de hukukun “tarafsızlığının” yalnızca görünürde olduğunu imlemektedir. Buna göre kendisi de Ankara hukuk çıkışlı olan Kanar, daha ziyade Erem’in çizgisine yakındır. Erem’in kitap adlarına bakıldığında “diyalektik” ve “hümanizm” gibi kavramları görüyoruz. Diyalektik, hukukun dinamik, karşıtlık ve çatışmalı özelliğine gönderme yaparken hümanizm de, hukuk alanında devrimci-demokratik ve insan merkezli bir tutum almaya işaret eder.

Hukuk felsefesinde, “hukuku uygula” diyen ekol ile “olması gereken hukuku uygula” görüşünü savunan ekol çatışmaktadır. Ercan Kanar, hukuku uygula demek yerine daha çok “hukuku uygulama” diyen görüşü savunmaktadır. Nihayet Kanar, anarko-komünal tarzı önemsemekle birlikte hukuk ve hapishanenin, dolayısıyla devletin sönümlemesine dikkat çekmektedir.

Previous StoryPir Sultan Abdal Yaşıyor mu?
Next StoryAkıl ve Aksiyon Duygusu

Son Yazılar

  • Bilim, Barış ve Kızılbaşlar
  • Suya Karışan Sürgün
  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Bilim, Barış ve Kızılbaşlar
  • Suya Karışan Sürgün
  • Kızılbaşlar ve Barış Felsefesi
  • Sanatın Boyalı Protestosu
  • Hangi Aydınlanmanın Mirasçısıyız?

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır