site logo
  • ANASAYFA
  • FELSEFE
  • POLİTİKA
  • SANAT
  • HAKKINDA
  • KİTAPLAR
  • KONUK
  • ETKİNLİK
Mayıs 13, 2023  |  By Mehmet Akkaya In Etkinlik, Felsefe, Politika, Sanat

Din Nedir, Nasıl Sönümlenir?

ccccc

Din deyince yalnızca köleci ve feodal kökenli dinleri anlamak yanlıştır. İkinci bir yanlış da Marx ve Engels’i din düşmanı olarak göstermektir. Yanlıştır, çünkü Marx ve Engels açısından köleci/feodal dinlerden daha tehlikeli ve gerici olan dinler esasen kapitalizmle birlikte ortaya çıkan dinlerdir. Bunları bir genelleme içinde burjuva ideolojileri olarak ele almak mümkündür. Ateizm, sekülerizm, milliyetçilik, devletçilik, akılcılık, Atatürkçülük, aydınlanmacılık, hukukçuluk, parlamentarizm, laikçilik, moda, marka, diziler, modernizm vs bunlardandır.

Keza Marx ve Engels, dinlere karşı değil dinleri ortaya çıkaran köleci, feodal ve bilhassa da kapitalist sisteme karşı mücadele etmeyi savunmuşlardır. Onlar açısından devrimci mücadele, dinlere karşı olmakla birlikte “temelde” onlara zemin teşkil eden sınıflı topluma ve onun ekonomik temeline yönelik olması gerekir. Şimdi, sözü dostlarla yaptığımız buluşmaya getireyim.

  • SONY DSC

Geçen hafta sonu Marksizm, Aydınlanma ve Din Felsefesi başlıklı bir tartışma için buluştuk (30 Nisan 2023 – Stuttgart). Tohum Kültür Derneği’nde yapılan toplantıda Araştırmacı-yazar Turabi Saltık ile birlikte konuşmacı idik. Saltık kültür tarihçisi olarak tanınıyor. Toplantıda düşünce tarihinde yaptığı gezintiyi güncelle buluşturan bir sunum yaptı. Aydınlanmanın gerici ve ilerici momentleri üzerinde dururken meseleyi emekçi sınıflar açısından okumayı ihmal etmedi.

Devrimci Demokrasi ve Öncü Partizan’ın düzenlediği paneli modere eden sosyal aktivist Erkan Karakaplan’a göre de sınıf mücadelesi sürecinde, felsefe, bilim ve sanatın Marksist açıdan ele alınması son derece önemlidir. Onun açısından proletaryanın birliği günümüzde en aktüel problematiktir. Kontras görüşlerin ve tartışmaların da olduğu programda ben kendi sunumumun içeriğinden kısaca da olsa söz etmekle yetinmek istiyorum.

  • SONY DSC

Marx ve Marksistler açısından din bir üstyapı kurumudur. Sanat, felsefe, bilim, politika, ahlak, hukuk gibi bir özelliğe sahiptir. Diğerleri gibi ekonomik, sosyal, üretim biçim ve ilişkileri değiştikçe dinsel inanç biçimleri ve kurumları da değişir.

Üstyapı kurumlarının tarihi esasen iktisadi ilişkilerin tarihidir. Çünkü ekonomik olgular temel, kültürel süreçler talidir. Toplumsal ilişkiler ekonomik temel ve kültürel üstyapı olarak ikiye ayrıldığı gibi kültürel üstyapı da kendi içinde ikili bir yapıdadır. Çünkü kültürel üstyapılar devrimci bir rol oynadıkları gibi genellikle de tutucu ve hatta karşı devrimci bir rol oynarlar. Bu yüzden de Marx’ın “egemen fikirler her çağda egemen sınıfların fikirleridir” demesi son derece manidardır.

Bilim de dahil olmak üzere felsefe, sanat, din, hukuk, ahlak, siyaset… Emekçi sınıfların düşüncesi de bunlar içine sirayet etmiştir. Bunların devrimci bir rol oynamasının (konjonktürel) nedeni de buradadır. Ekonomik temeli etkilemiş ve diyalektik bir bütünlüğe imkan vermiş oluyor.

Üstyapı kurumlarının esas belirleyeni egemen sınıflar olmakla birlikte, iktisadi gerçeklik bunların maddi, objektif temelini oluşturuyor. Yani üstyapı kurumlarının temelde gerici bir rol oynaması, egemen sınıfların sübjektif yönelimiyle ilgili değildir. Emek sömürüsü ve bunun meşru bir görünüşe sahip olmasıyla ilgilidir. Böylesi koşullarda üretilen düşünceler içinde yalnız teolojik inançlar değil felsefi, ahlaki, hukuki, bilimsel, estetik düşünceler de din işlevi görüyor. Bu yüzden Marx’ın kutsal olan ile kutsal olmayan değerler ayrımı yapması önemlidir.

Bunlar birbirinin ikiz kardeşleridir. Nitekim Marx’a göre İngiliz oligarşisi kilisenin ikiz kardeşidir. Buna benzeterek diyebiliriz ki cumhuriyet yönetimi İslam Osmanlısının devamıdır. Sınıflı toplum ve bilhassa kapitalizm hem kutsal değerler, dinler üretiyor. Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam vs. Hem de kutsal olmayan değerler ve dinler üretiyor: Hukuk, aydınlanma, milliyetçilik, laiklik, ateizm, deizm, eğitim, bilim, felsefe…

Vurgulamak gerekir ki tüm bu kutsal ve kutsal olmayan üstyapı disiplinleri aynı zamanda devrimci bir içerik de taşırlar. Çünkü emekçi sınıfların ve ezilenlerin ideolojileri de bunun içindedir. Bu yüzden de ezen din ezilen din çatışması gibi devrimci ahlak ve tutucu ahlak çatışmasından da söz edilebilir. Keza özgür bilim ile burjuva bilimi, toplumcu sanat ile egemen sanat, burjuva hukuku ile sosyalist hukuk çatışması da söz konusu olmaktadır.

Marksizmin determinist olduğu kadar volüntarist bir teori olması da buradan gelmektedir. Yani Marksizmin praksis felsefe oluşu, kültürel disiplinler içindeki devrimci unsurlardan kaynaklanıyor. Unutmayalım ki devrimci olan disiplinler de dahil, bunlar sınıflı topluma (sosyalizm de dahil) özgü kategoriler olup sınıfsız toplumda sönümlenip yok olurlar.

Din, ahlak ve hukuk gibi sanat, siyaset, bilim, felsefe de yerini özgürlüğe bırakır. Çünkü bunlara temel teşkil eden burjuva, feodal ve her türden mülkiyetçi üretim biçimleri son bulmuştur. Devlet, aile ve özel mülkiyet ortadan kalkmıştır. Yeni bir dünya, komünizm ancak böylesi koşullarda mümkün hale gelir.

Previous Story1 Mayıs’ta Anarşistlerle Olmak!
Next StoryParis ve Zürih’te Buluşmalar

Son Yazılar

  • Düşman İkiz Kardeş
  • Yazarlar Ne Yazıyor?
  • Kentlerin Çekim Gücü
  • Ahlak Ve Eşitlik Üzerine / Feyzi Çelik (Avukat-Yazar)
  • Etik Olan Nedir

Arşivler

  • Eylül 2025
  • Ağustos 2025
  • Temmuz 2025
  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Sayfalar

  • #14 (başlık yok)
  • Biyografi
  • İletişim
  • Sample Page

Son Yazılar

  • Düşman İkiz Kardeş
  • Yazarlar Ne Yazıyor?
  • Kentlerin Çekim Gücü
  • Ahlak Ve Eşitlik Üzerine / Feyzi Çelik (Avukat-Yazar)
  • Etik Olan Nedir

Kategoriler

  • Etkinlik
  • Felsefe
  • Genel
  • Hakkında
  • Kitaplar
  • Konuk Yazar
  • Politika
  • Sanat
  • slider
  • Uncategorized

İletişim

e-posta – akkaya44@hotmail.com Telefon - 0544694 5456
Bu site 2019 Tarihinde Mehmet Akkaya Tarafından Yapılmıştır